Bu akşam Show TV’de Kemal Sunal’lı efsane film: Yeşilçam’ın en sevilen kabadayı komedisi, her dakikasına değer

Özetle

  • 🎬 Programın adı: Sahte Kabadayı
  • 📺 Kanal ve saat: Show TV, 20.00
  • 😂 Kısaca konusu: Kemal Sunal’ın başrolünde olduğu, Yeşilçam’ın absürt komedisiyle kabadayı kültürünü tiye alan, nostaljik ve eğlenceli bir film.

Show TV, Kemal Sunal, Sahte Kabadayı, Yeşilçam Komedisi, Kazım Kartal

Yılbaşı telaşının sokaklara yayıldığı bu Çarşamba akşamında televizyonun karşısına geçip kafa dağıtmak isteyen herkes için Show TV’nin 20.00 kuşağı tam bir klasik: 1976 yapımı “Sahte Kabadayı”. Kemal Sunal’ın en kendine has dönemlerinden birine ait bu film, hem Yeşilçam’ın absürt komedi damarını hem de o yılların kabadayı mitolojisini tiye alan özgün yapısıyla hâlâ güçlü bir izleme deneyimi sunuyor. Bugün pek çok izleyici için nostaljik bir rahatlama alanı; sinema meraklıları içinse Yeşilçam’ın kültürel kodlarını çözmek adına keyifli bir arşiv parçası.

Bu Akşam Neden “Sahte Kabadayı” İzlenir?

Kemal Sunal’ın canlandırdığı pişmaniyeci Kemal’in bir anda “Baba Şükrü’nün oğlu” olduğunu öğrenmesi, Yeşilçam’ın en sevdiği fantastik dönüşüm motiflerinden birinin komik versiyonu. Kahramanın geçmişten gelen gizemli bir kimlikle yüzleşmesi, 70’lerin sinemasında sık rastladığımız bir yapı ama bu filmde onu ilginç kılan şey, bu temanın kabadayı kültürüne yönelik sert bir parodiyle birleşmesi. İstanbul ve İzmit sokaklarının doğal fon olarak kullanılması da filmin dokumenter bir çekicilik kazanmasını sağlıyor.

Film boyunca Kemal’in saflığıyla yeraltı dünyasının sert raconu arasındaki çatışma, hem toplumsal bir taşlama hem de Türk komedisine özgü bir karakter incelemesi. “Gerçek kabadayı” kavramının sürekli karikatürleştirilmesi, Muhtar’ın sinsiliğinden fedailerin abartılı tipolojilerine kadar neredeyse bütün karakterlerde kendini gösteriyor. Bu, 70’lerde çokça yapılan erkeklik hicvinin bugün hâlâ çalışmasının sebebi: zaman aşımına uğramayan bir mizah biçimi.

Kemal’in tesadüfler sayesinde sürekli kurtulması ise Yeşilçam’ın en bilinen oyun alanı. Bu stil, bazılarına göre kolaycı bir komedi yöntemi ama “Sahte Kabadayı”nda tesadüfler neredeyse yapısal bir mesaj taşıyor: bu dünyanın raconu sanıldığı kadar büyük ve karizmatik değil, aksine saçma ve kırılgan. Tam da bu nedenle film, yıllar geçse de güncel kültür yorumlarına kapı aralıyor.

Oyuncu Kadrosunun Ruhu ve Yeşilçam’ın Arka Sokakları

Sadece Kemal Sunal’ın yıldızlığı değil, filmdeki yan karakterlerin yarattığı folklor da “Sahte Kabadayı”yı unutulmaz yapan şeylerden biri. Kazım Kartal’ın Muhtar yorumundaki o ağır, kendini ciddiye alan kötücüllük; Coşkun Göğen’in kısa sahnelerde bile bıraktığı iz; İbrahim Kurt, Yadigar Ejder gibi sert yüzlerin göründüğü anlar… Hepsi Yeşilçam seyircisinin kolektif hafızasında kendine yer etmiş ikonografik tipler. Bu oyuncuların pek çoğu onlarca filmde benzer rollerde görünmüş olsa da “Sahte Kabadayı”, bu tipolojilerin en rafine kullanımlarından birini içeriyor.

Filmin çekimlerinin hem İstanbul hem de İzmit sokaklarına yayılması, bugün yeniden izlendiğinde tarihî bir belge niteliği de kazandırıyor. Tren garı sahnelerinden meyhane planlarına kadar pek çok bölüm, 70’lerin şehir dokusunu doğrudan sunuyor. Yeşilçam’ın stüdyo yerine gerçek mekânları tercih ettiği nadir anlardan biri olduğu için bu film sinema araştırmacıları açısından ayrıca kıymetli.

Bu Akşam Ekran Başında Seni Neler Bekliyor?

  • Kemal Sunal’ın kariyerinde önemli yer tutan “saf ama inatçı Anadolu genci” tiplemesinin kabadayı kültürüyle çarpıştığı eğlenceli bir anlatı
  • Muhtar karakteriyle dönemin mafyavari figürlerine karikatürize bir eleştiri
  • Gerçek mekân kullanımı sayesinde şehir nostaljisi
  • Yeşilçam’ın yan karakter evrenini oluşturan unutulmaz yüzlerle dolu bir kadro

Show TV’nin bu filmi prime time’da yayınlaması, kanalın klasikleşmiş yapımlara güveninin hâlâ ne kadar güçlü olduğunun dolaylı bir işareti. Reyting tablosunda net sayılar bulunmasa bile, Kemal Sunal kuşağının son yıllarda özel günlerde sık sık tercih edilmesi, izleyicinin hâlâ bu filmlerle bağ kurduğunu gösteriyor. Özellikle yılın bu döneminde, ailecek izlenebilen sıcak ve tanıdık bir içerik arayanlar için “Sahte Kabadayı” biçilmiş kaftan.

Yeşilçam’ın Mizah Mirasında Sahte Kabadayı’nın Yeri

Bugün tekrar izlendiğinde film, sadece güldüren bir televizyon klasiği değil; aynı zamanda döneminin kültürel hafızasını taşıyan bir metin gibi çalışıyor. Kabadayı, fedai, racon ve “baba” figürlerinin abartılı sunumu, Türkiye’de erkeklik algısının popüler kültürde nasıl işlendiğine dair ilginç bir okuma sunuyor. Kemal Sunal’ın mizahı ise çoğu zaman fark edilmeyen bir biçimde politik: gücün yapaylığına, otoritenin gülünçlüğüne ve zorbalığın aslında ne kadar kırılgan olduğuna işaret ediyor.

70’lerin sosyal atmosferini yansıtan bir komedi filtresi, kültürel hafızada yer etmiş erkeklik klişelerini tiye alan bir yapı niteliği taşıyan film, yıllar geçse de anlamını yitirmiyor.

Bu akşam televizyon karşısında vaktini keyifli, hafif ama bir o kadar karakter dolu bir filmle geçirmek isteyen herkes için “Sahte Kabadayı” oldukça doğru bir seçim. Show TV’nin 20.00 kuşağını nostaljiyle dolduran bu klasik, hâlâ güldürürken hafızayı da tazelemeyi başarıyor.

Kemal Sunal filmlerinde en çok hangi özelliği özlüyorsun?
Saf karakterin zekice kurtoluşları
Yeşilçam sokaklarının gerçekliği
Yan karakterlerin unutulmaz tiplemeleri
Erkeklik klişelerine yapılan taşlamalar
O dönemin sıcak aile seyri atmosferi

Yorum yapın